BÖLÜM 16

1. Kenhere'deki inanlılar topluluğunun görevlisi olan Fibi kızkardeşimizi size salık veririm.
2. Kutsallara yaraşır şekilde, onu Rab'bin adına kabul edin. Herhangi bir ihtiyacı olursa, kendisine yardım edin. Çünkü o da, ben dahil, birçoklarına yardımcı olmuştur.
3. Mesih İsa yolunda emektaşlarım olan Priska ve Akvila'ya selam edin.
4. Onlar benim uğruma kendi yaşamlarını tehlikeye attılar. Bunun için yalnız ben değil, diğer ulusların bütün inanlı toplulukları da onlara minnettardır.
5. Onların evindeki inanlılar topluluğuna da selam söyleyin. Asya ilinden Mesih'e ilk iman eden sevgili kardeşim Epenetus'a selam edin.
6. Sizin için çok çalışmış olan Meryem'e selam söyleyin.
7. Mesih'in elçileri arasında tanınmış ve benden önce Mesih'e inanmış olan soydaşlarım ve hapishane arkadaşlarım Andronikus ve Yunya'ya selam edin.
8. Rab'be ait olan sevgili kardeşim Ampliyatus'a selam söyleyin.
9. Mesih yolunda emektaşımız olan Urbanus ve sevgili kardeşim Stakis'e selam edin.
10. Mesih'in beğenisini kazanmış olan Apelis'e selam söyleyin. Aristovulus'un ev halkından olanlara selam edin.
11. Soydaşım Herodiyon'a selam söyleyin. Narkis'in ev halkından Rab'be ait olanlara selam söyleyin.
12. Rab'bin hizmetinde çalışan Trifena ve Trifosa'ya selam edin. Rab'bin hizmetinde çok çalışmış olan sevgili Persis'e selam söyleyin.
13. Rab'bin seçkin bir kulu olan Rufus'a ve bana da annelik etmiş olan annesine selam edin.
14. Asinkritus, Flegon, Hermes, Patrovas, Hermas ve yanlarındaki kardeşlere selam edin.
15. Filologus ve Yulya'ya, Nereyus ve kızkardeşine, Olimpas ve yanlarındaki bütün kutsallara selam edin.
16. Birbirinizi kutsal öpüşle selamlayın. Mesih'in bütün toplulukları size selam ederler.
17. Kardeşler, size yalvarırım, aldığınız öğretiye karşı gelerek ayrılıklara ve sapmalara neden olanlara dikkat edin, onlardan sakının.
18. Böyle kişiler Rabbimiz Mesih'e değil, kendi midelerine kulluk ederler. Saf adamların yüreklerini, kulağı okşayan tatlı sözlerle aldatırlar.
19. Sözdinlerliğinizi herkes duydu, bu nedenle sizin adınıza seviniyorum. İyilik konusunda bilge, kötülük konusunda deneyimsiz olmanızı isterim.
20. Esenlik veren Tanrı çok geçmeden Şeytan'ı ayaklarınızın altında ezecektir.
Rabbimiz İsa'nın lütfu sizinle birlikte olsun.
21. Emektaşım Timoteyus, soydaşlarımdan Lukyus, Yason ve Sosipater size selam ederler.
22. Mektubu yazıya geçiren ben Tertiyus, Rab'be ait biri olarak size selamlarımı gönderiyorum.
23>24. Bana ve bütün inanlılar topluluğuna konukseverlik eden Gayus size selam eder. Kentin haznedarı Erastus'un ve Kuvartus kardeşin size selamları var.
25. Tanrı, duyurduğum müjde ve İsa Mesih'le ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri gizli tutulan sırrın açıklanışına uygun olarak sizi ruhça pekiştirecek güçtedir.
26. O sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz Tanrı'nın buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemeleri için bildirilmiştir.
27. Bilge olan tek Tanrı'ya İsa Mesih aracılığıyla sonsuza dek yücelik olsun. Amin.

BÖLÜM 15

1. İmanı güçlü olan bizler, kendimizi hoşnut etmeye değil, güçsüz olanların zayıflıklarını yüklenmeye borçluyuz.
2. Her birimiz, komşusunu ruhça geliştirmek amacıyla, komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin.
3. Nitekim Mesih bile kendini hoşnut etmeye çalışmadı. Yazılmış olduğu gibi, «Seni aşağılayanların aşağılamalarına ben uğradım.»
4. Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazıların verdiği cesaretle ümidimiz olsun diye yazıldı.
5. Sabır ve cesaret kaynağı olan Tanrı'nın, sizleri Mesih İsa'nın isteğine uygun olarak aynı düşüncede birleştirmesini dilerim.
6. Öyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısını ve Babasını birlik içinde hep bir ağızdan yüceltesiniz.
7. Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrı'nın yüceliği için siz de birbirinizi kabul edin.
8>9. Çünkü diyorum ki Mesih, Tanrı'nın güvenilir olduğunu göstermek için Yahudilerin hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve diğer uluslar Tanrı'yı merhameti için yüceltsin. Nitekim şöyle yazılmıştır:
«Bunun için uluslar arasında seni öveceğim
ve senin adına ezgiler söyleyeceğim.»
10>11. Yine deniyor ki,
«Ey uluslar, O'nun halkıyla birlikte sevinin!»
ve «Ey bütün uluslar, Rab'bi övün!
Bütün halklar, O'nu ululayın!»
12. Yeşaya da şunu diyor:
«İşay'ın kökünden biri gelecek,
ulusların üzerinde egemenlik sürmek üzere yükselecek.
Uluslar O'na ümit bağlayacak.»
13. Ümit kaynağı olan Tanrı, Kutsal Ruh'un gücüyle ümitle dolup taşmanız için iman yaşamınızda sizi tam bir sevinç ve esenlikle doldursun.
14. Size gelince, kardeşlerim, iyilikle dolu ve her bilgiyle donanmış olduğunuza ben kendim eminim. Ayrıca, birbirinize öğüt verebilecek durumdasınız.
15. Ama Tanrı'nın bana bağışladığı lütufla bazı noktaları yine hatırlatmak için size yazma cesaretini gösterdim.
16. Tanrı'nın lütfuyla ben, ulusların yararına Mesih İsa'nın hizmetkârı oldum. Tanrı'nın müjdesini bir kâhin sıfatıyla yaymaktayım. Öyle ki uluslar, Kutsal Ruh'la kutsal kılınarak Tanrı'yı hoşnut eden bir adak olsun.
17. Bunun için Mesih İsa'ya ait biri olarak Tanrı'ya verdiğim hizmetle övünebilirim.
18>19. Ulusların söz dinlemesi için Mesih'in benim aracılığımla, sözle ve eylemle, mucizeler ve harikalar yaratan güçle, Kutsal Ruh'un gücüyle yaptıklarından başka şeyden söz etmeye cesaret edemem. Şöyle ki, Kudüs'ten başlayıp İllirya bölgesine kadar dolaşarak Mesih'in müjdesini her yerde duyurdum.
20. Bir başkasının koyduğu temel üzerine bina etmemek için Müjde'yi, Mesih'in adının duyulmadığı yerlerde yaymaya gayret ettim.
21. Yazılmış olduğu gibi:
«O'ndan habersiz olanlar görecekler.
İşitmemiş olanlar anlayacaklar.»
22. İşte bu nedenle yanınıza gelmem çok kez engellenmiştir.
23>24. Şimdiyse bu yörelerde artık bana yapacak bir şey kalmadığından, yıllardan beri de yanınıza gelmeyi arzuladığımdan, İspanya'ya giderken size uğrarım. Geçerken önce sizi görüp bir süre arkadaşlığınıza doymak, daha sonra tarafınızdan oraya uğurlanmak umudundayım.
25. Ama şimdi kutsallara bir yardımı ulaştırmak için Kudüs'e gidiyorum.
26. Çünkü Makedonya ve Ahaya'da bulunanlar, Kudüs'teki kutsallar arasında yoksul olanlar için yardım toplamayı uygun gördüler.
27. Evet, uygun gördüler. Gerçekte onlara yardım borçludurlar. Uluslar, onların ruhsal bereketlerine ortak olduklarına göre, maddesel bereketlerle onlara hizmet etmeye borçludurlar.
28. Böylece bu işi bitirdikten ve sağlanan yardımı onlara ulaştırdıktan sonra size uğrayıp İspanya'ya gideceğim.
29. Yanınıza geldiğimde, Mesih'in bereketinin doluluğuyla geleceğimi biliyorum.
30. Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih ve Ruh'un sevgisi adına size yalvarıyorum, benim için Tanrı'ya dua ederek uğraşıma katılın.
31. Yahudiye'deki imansızlardan kurtulmam için ve Kudüs'e olan hizmetimin kutsallarca kabul edilmesi için dua edin.
32. Öyle ki, Tanrı'nın isteğiyle sevinç içinde yanınıza gelip arkadaşlığınızla gönlümü ferahlatayım.
33. Esenlik veren Tanrı hepinizle birlikte olsun. Amin.

BÖLÜM 14

1. İmanı zayıf olanı kabul edin, ama düşünceleri üzerinde onunla tartışmaya girmeyin.
2. Biri her şeyi yiyebileceğine inanır; öte yandan, imanı zayıf olan yalnız sebze yer.
3. Her şeyi yiyen, yemeyeni hor görmesin. Her şeyi yemeyen, yiyeni yargılamasın. Çünkü Tanrı onu kabul etmiştir.
4. Sen kimsin ki, başkasının kulunu yargılıyorsun? Kulu haklı çıkaran da, suçlu çıkaran da kendi efendisidir. Kul haklı çıkacaktır. Çünkü Rab'bin onu haklı çıkarmaya gücü vardır.
5. Kimi bir günü başka bir günden üstün sayar, kimi her günü bir sayar. Herkesin kendi görüşüne tam güveni olsun.
6. Günü kutlayan, Rab için kutlar. Her şeyi yiyen, Tanrı'ya şükrederek bunu Rab için yer. Bazı şeyleri yemeyen de Rab için yemez ve Tanrı'ya şükreder.
7. Hiçbirimiz kendimiz için yaşamayız, hiçbirimiz de kendimiz için ölmeyiz.
8. Yaşarsak, Rab için yaşarız; ölürsek, Rab için ölürüz. Böylece yaşasak da, ölsek de Rabbin'iz.
9. Mesih, hem ölülerin hem de yaşayanların Rabbi olmak üzere ölüp dirildi.
10. Öyleyse sen, kardeşini neden yargılıyorsun? Ya sen, kardeşini neden hor görüyorsun? Tanrı'nın yargı kürsüsü önüne hepimiz çıkacağız.
11. Yazılmış olduğu gibi:
«Rab şöyle diyor:
`Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek
ve her dil Tanrı olduğumu açıkça söyleyecek.'»
12. Böylece her birimiz kendi adına Tanrı'ya hesap verecektir.
13. Bunun için, artık birbirimizi yargılamayalım. Tam tersine, herhangi bir kardeşin yoluna sürçme ya da tökezleme taşı koymamaya kararlı olun.
14. Rab İsa'ya ait biri olarak şunu kesinlikle biliyorum ki, hiçbir şey kendiliğinden murdar değildir. Ama bir şeyi murdar sayan kimse için o şey murdardır.
15. Yediğin bir şey yüzünden kardeşin incinirse, artık sevgi yolunda yürümüyorsun demektir. Mesih'in, uğruna öldüğü kardeşi yiyeceğinle mahvetme!
16. Size göre iyi olan şey kötülenmesin.
17. Çünkü Tanrı'nın Egemenliği, yiyecek ve içecek sorunu değil, doğruluk, esenlik ve Kutsal Ruh'ta sevinçtir.
18. Mesih'e bu yolda hizmet eden, Tanrı'yı hoşnut eder ve insanların beğenisinikazanır.
19. O halde kendimizi esenlik getiren ve birbirimizi geliştiren işlere verelim.
20. Yiyecek uğruna Tanrı'nın işini bozma! Her yiyecek temizdir, ama yedikleriyle başkasının sürçmesine yol açan kişi kötülük yapmış olur.
21. Et yememen, şarap içmemen ya da kardeşinin sürçmesine yol açacak bir şey yapmaman iyidir.
22. Bu konulardaki inancını Tanrı'nın önünde kendine sakla. Onayladığı şeyden ötürü kendini yargılamayan kişi ne mutludur!
23. Ama bir yiyecekten kuşkulanan kişi o yiyeceği yerse yargılanır; çünkü imanla yemiyor. İmanla yapılmayan her şey günahtır.

BÖLÜM 13

1. Herkes, altında bulunduğu yönetime bağlı olsun. Çünkü Tanrı'dan olmayan yönetim yoktur. Var olanlar Tanrı tarafından kurulmuştur.
2. Bu nedenle, yönetime karşı direnen, Tanrı'nın düzenlediğine karşı gelmiş olur. Karşı gelenler yargılanır.
3. İyilik yapanlar değil, kötülük yapanlar yöneticilerden korkmalıdır. Yönetimden korkmamak ister misin? İyi olanı yap, yönetimin övgüsünü kazanırsın.
4. Çünkü yönetim, senin iyiliğin için Tanrı'nın hizmetindedir. Ama kötü olanı yaparsan, kork! Yönetim, kılıcı boş yere taşımıyor; kötülük yapanın üzerine Tanrı'nın gazabını salan öç alıcı olarak Tanrı'nın hizmetindedir.
5. Bunun için, yalnız Tanrı'nın gazabı nedeniyle değil, vicdan nedeniyle de yönetime bağlı olmak gerekir.
6. Vergi ödemenizin nedeni de budur. İşte yöneticiler, Tanrı'nın bu amaç için gayretle çalışan hizmetkârlarıdır.
7. Vergi hakkı olana vergiyi, gümrük hakkı olana gümrüğü, korku hakkı olana korkuyu, saygı hakkı olana saygıyı, herkese hakkını verin.
8. Birbirinizi sevmekten başka hiç kimseye bir şey borçlu olmayın. Çünkü başkalarını seven, Kutsal Yasa'yı yerine getirmiş olur.
9. «Zina etme, adam öldürme, hırsızlık yapma, başkasının malına göz dikme» buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenir:«Komşunu kendin gibi sev.»
10. Sevgi, komşuya kötülük etmez. Bu nedenle sevgi, Kutsal Yasa'nın yerine getirilmesidir.
11. Bunu, yaşadığınız zamanın bilincinde olarak yapın. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şimdi kurtuluşumuz, ilk iman ettiğimiz zamandan daha yakındır.
12. Gece ilerlemiş, gündüz yaklaşmıştır. Bunun için, karanlığın işlerini üzerimizden sıyırıp atarak ışığın silahlarını kuşanalım.
13. Çılgınca eğlencelere ve sarhoşluğa, cinsel ahlaksızlığa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmayalım. Gün ışığında olduğu gibi, saygın bir yaşam sürelim.
14. Rab İsa Mesih'i kuşanın. Doğal benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.

BÖLÜM 12

1. Bunun için ey kardeşler, Tanrı'nın merhameti uğruna size yalvarırım: kendinizi Tanrı'ya diri, kutsal ve O'nu hoşnut eden bir kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.
2. Bu çağın gidişine uymayın; Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin.
3. Tanrı'nın bana bağışladığı lütufla hepinize söylüyorum, kimse kendisine gereğinden çok değer vermesin. Herkes, Tanrı'nın kendisine verdiği iman ölçüsüne göre düşüncelerinde ölçülü olsun.
4>5. Bir bedende ayrı ayrı işlevleri olan çok sayıda üyemiz olduğu gibi, çok sayıda olan bizler de Mesih'te tek bir bedeniz ve birbirimizin üyeleriyiz.
6. Tanrı'nın bize bağışladığı lütfa göre, ayrı ayrı ruhsal armağanlarımız vardır. Birinin armağanı peygamberlikse, imanının ölçüsüne göre peygamberlik etsin.
7. Hizmetse, hizmet etsin. Öğreten biriyse, öğretsin.
8. Öğüt veren, öğütte bulunsun. Bağışta bulunan, bunu cömertçe yapsın. Yöneten, gayretle yönetsin. Merhamet eden, güler yüzle etsin.
9. Sevginiz ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın.
10. Birbirinizi kardeşlik sevgisiyle, şefkatle sevin. Birbirinize saygı göstermekte yarışın.
11. Gayretiniz eksilmesin. Ruhta ateşli olun. Rab'be kulluk edin.
12. Ümidinizi düşünerek sevinin. Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin.
13. İhtiyaç içinde olan kutsallara yardım edin. Konuksever olmaya bakın.
14. Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin.
15. Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın.
16. Birbirinizle aynı düşüncede olun. Böbürlenmeyin; tersine, hor görülenlerle arkadaşlık edin. Bilgiçlik taslamayın.
17. Hiç kimseye kötülüğe karşı kötülük etmeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin.
18. Mümkünse, elinizden geldiğince bütün insanlarla barış içinde yaşayın.
19. Sevgili kardeşler, kendi öcünüzü kendiniz almayın; bunu Tanrı'nın gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: «Rab diyor ki, `Öç benimdir, kötülüğün karşılığını ben vereceğim.»
20. Ama,
«Düşmanın acıkmışsa onu doyur,
susamışsa su ver.
Bunu yapmakla onu utanca boğarsın.»
21. Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen.

BÖLÜM 11

1. Öyleyse şunu soruyorum: Tanrı kendi halkından yüz mü çevirdi? Kesinlikle hayır! Ben de İbrahim soyundan, Benyamin oymağından bir İsrailliyim.
2. Tanrı önceden bildiği kendi halkından yüz çevirmedi. Yoksa İlyas'la ilgili bölümde Kutsal Yazı'nın ne dediğini, İlyas'ın İsrail'e karşı Tanrı'ya nasıl yakındığını bilmez misiniz?
3. «Rab, senin peygamberlerini öldürdüler, senin sunaklarını yıktılar. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar.»
4. Tanrı'nın ona verdiği karşılık nedir? «Baal'ın önünde diz çökmemiş yedi bin kişiyi kendime alıkoydum.»
5. Aynı şekilde, şimdiki zamanda da Tanrı'nın lütfuyla seçilmiş küçük bir topluluk vardır.
6. Ama bu,lütufla olmuşsa, iyi işlerle olmamış demektir. Aksi halde lütuf artık lütuf olmaz!
7. Sonuç ne? İsrail aradığına kavuşamadı, seçilmiş olanlar ise kavuştular. Geriye kalanların da yürekleri nasırlaştırıldı.
8. Yazılmış olduğu gibi:
«Tanrı, onlara uyuşukluk ruhu verdi.
Bugün bile gözleri görmüyor, kulakları işitmiyor.»
9. Davut da şöyle diyor:
«Onların sofrası kendilerine tuzak,
kapan, tökez ve ceza olsun.
10. Gözleri görmemek üzere kararsın.
Bellerini hep bükük tut!»
11. Öyleyse şunu soruyorum: Yahudiler düşmek üzere mi sendelediler? Kesinlikle hayır! Ama onları imrendirmek için , suçlarından ötürü diğer uluslara kurtuluş verildi.
12. Eğer Yahudilerin suçu dünyaya zenginlik, bozgunları uluslara zenginlik getirdiyse, bütünlükleri ne kadar daha büyük bir zenginlik getirecektir!
13. Diğer uluslardan olan sizlere söylüyorum: uluslara elçi olarak gönderildiğim için görevimi yüce sayarım.
14. Böylelikle belki soydaşlarımı imrendirip bazılarını kurtarırım.
15. Çünkü onların reddedilmesi dünyanın Tanrı'yla barışmasını sağladıysa, kabul edilmeleri ölümden yaşama geçiş değil de nedir?
16. Eğer hamurun ilk parçası kutsalsa, hamurun tümü kutsaldır. Eğer kök kutsalsa, dallar da kutsaldır.
17>18. Ama zeytin ağacının bazı dalları kesildiyse, ve sen, yabani zeytin filizi olarak onların yerine aşılanıp öz ağacın semiz köküne ortak oldunsa, dallara karşı övünme. Eğer övünüyorsan, unutma ki, sen kökü taşımıyorsun, kök seni taşıyor.
19. O zaman, «Ben aşılanayım diye dallar kesildi» diyeceksin.
20. Doğru. Onlar imansızlıktan dolayı kesildiler. Sen ise imanla yerinde duruyorsun. Böbürlenme, kork!
21. Çünkü Tanrı asıl dalları esirgemediyse, seni de esirgemeyecek.
22. Onun için Tanrı'nın iyiliğini ve sertliğini gör. O, düşenlere karşı serttir; ama O'nun iyiliğine bağlı kalırsan, sana iyi davranır. Yoksa sen de kesilip atılırsın!
23. İmansızlıkta direnmezlerse, Yahudiler de öz ağaca yeniden aşılanacaklar. Çünkü Tanrı'nın onları geri aşılamaya gücü vardır.
24. Eğer sen, doğal yapısı yabani olan zeytin ağacından kesilip doğaya aykırı olarak cins zeytin ağacına aşılandınsa, asıl dalların öz zeytin ağacına aşılanacakları ne kadar daha kesindir!
25. Kardeşler, bilgiçliğe kapılmanızı önleyecek şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: İsraillilerden bir bölümünün yüreği, diğer uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek nasırlaşmıştır.
26. Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi:
«Kurtarıcı, Siyon'dan gelecek
ve Yakup'un soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracaktır.
27. Onların günahlarını kaldıracağım zaman
kendileriyle yapacağım antlaşma budur.»
28. Yahudiler Müjde'yi reddederek sizin uğrunuza Tanrı'ya düşman oldular; ama Tanrı'nın seçimine göre, ataları sayesinde sevilmektedirler.
29. Çünkü Tanrı'nın armağanları ve çağrısı geri alınamaz.
30. Bir zamanlar Tanrı'nın sözünü dinlemezdiniz, ama şimdi Yahudilerin sözdinlemezliğinin sonucu olarak merhamete kavuştunuz.
31. Bunun gibi, Yahudiler de, sizin kavuştuğunuz merhametle merhamete erişmek için şimdi söz dinlemez oldular.
32. Çünkü Tanrı, merhametini hepsine göstermek için hepsini sözdinlemezliğin tutsağı kıldı.
33. Tanrı'nın zenginliği, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! O'nun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır!
34. «Rab'bin düşüncesini kim bildi?
Ya da kim O'nun öğütçüsü oldu?»
35. «Kim O'na bir şey verdi ki,
kendisine geri ödensin?»
36. Her şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için var oldu. Sonsuza dek O'na yücelik olsun. Amin.

BÖLÜM 10

1. Kardeşler! Yüreğimin arzusu ve İsraillilerin uğruna Tanrı'ya yalvarışım, kurtuluşları içindir.
2. Kendilerine tanıklık ederim ki, Tanrı için gayretlidirler; ama bu bilinçli bir gayret değildir.
3. Tanrı'nın öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için Tanrı'nın öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler.
4. Ne var ki, her iman edenin aklanması için Mesih, Kutsal Yasa'nın sonudur.
5. Musa, Kutsal Yasa'ya dayanan doğrulukla ilgili şunları yazıyor: «Yasa'da yazılanları yerine getiren, bunlarla yaşayacaktır.»
6-7. İmana dayanan doğruluk ise şöyle diyor: «Yüreğinde, `Göğe - yani Mesih'i indirmeye - kim çıkacak?' ya da, `Dipsiz derinliklere - yani Mesih'i ölüler arasından çıkarmaya - kim inecek?' deme.»
8. Ne deniyor?
«Tanrı sözü sana yakındır,
ağzında ve yüreğindedir.»
İşte duyurduğumuz iman sözü budur.
9. İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.
10. İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açıklamakla da kurtulur.
11. Kutsal Yazı, «O'na iman eden hiç kimse utandırılmayacak» der.
12. Çünkü Yahudi ve Grek ayrımı yoktur, aynı Rab hepsinin Rabbidir. Kendisine yakaranların hepsine karşı eli açıktır.
13. «Rab'be yakaran herkes kurtulacaktır.»
14. Ama iman etmedikleri kişiye nasıl yakaracaklar? Duymadıkları kişiye nasıl iman edecekler? Tanrı sözünü yayan olmazsa, nasıl duyacaklar?
15. Sözü yaymaya gönderilmezlerse, sözü nasıl yayacaklar? Yazılmış olduğu gibi, «İyi haber müjdeleyenlerin ayakları ne güzeldir!»
16. Ne var ki, herkes Müjde'ye uymadı. Yeşaya'nın dediği gibi: «Rab, verdiğimiz habere kim inandı?»
17. Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih'le ilgili sözün yayılmasıyla olur.
18. Ama şunu soruyorum: onlar duymadılar mı? Elbette duydular.
«Sesleri bütün yeryüzüne,
sözleri dünyanın dört bucağına ulaştı.»
19. Yine şunu soruyorum: İsrail anlamadı mı? Önce Musa,
«Ben sizi ulus olmayanla kıskandıracağım,
anlayışsız bir ulusla sizi kızdıracağım» diyor.
20. Sonra Yeşaya cesaretle,
«Beni aramayanlar beni buldu,
beni sormayanlara kendimi gösterdim» diyor.
21. Ama İsrail'le ilgili diyor ki,
«Söz dinlemeyen, asi bir halka
bütün gün ellerimi uzattım.»

BÖLÜM 9

1. Mesih'e ait biri olarak gerçeği söylüyorum, yalan söylemiyorum. Vicdanım da söylediklerimi Kutsal Ruh'un aracılığıyla doğruluyor.
2. Yüreğimde büyük bir keder, dinmeyen bir acı vardır.
3>4. Kardeşlerimin, soydaşlarım olan İsraillilerin uğruna, ben kendim lanetlenip Mesih'ten uzaklaştırılmayı dilerdim. Evlatlığa kabul edilenler, Tanrı'nın yüceliğini görenler onlardır. Antlaşmalar, buyrulan Kutsal Yasa, tapınma düzeni ve vaatler de onlarındır.
5. Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O, her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı'dır. Amin.
6. Tanrı'nın sözü boşa çıktı demek istemiyorum. Çünkü İsrail'den olanların hepsi İsrail değildir.
7. İbrahim'in soyundan olsalar bile, hepsi onun çocukları değildir. Ama, «Senin soyun İshak'la sürecek» diye yazılmıştır.
8. Demek ki Tanrı'nın çocukları, olağan yoldan doğan çocuklar değildir. İbrahim'in soyu sayılacak olanlar, Tanrı'nın vaadine göre doğan çocuklardır.
9. Çünkü vaat şöyleydi: «Gelecek yıl bu mevsimde geleceğim ve Sarâ'nın bir oğlu olacak.»
10. Bundan başka, Rebeka da bir erkekten, atamız İshak'tan ikizlere gebe kalmıştı.
11>12. Çocuklar henüz doğmamış, iyi ya da kötü bir şey yapmamışken, Tanrı Rebeka'ya, «Büyüğü, küçüğüne kulluk edecek» dedi. Öyle ki, Tanrı'nın bir seçim yapmaktaki amacı, yapılan işlere değil, kendi çağrısına dayanarak sürsün.
13. Yazılmış olduğu gibi, «Yakup'u sevdim, Esav'dan ise nefret ettim.»
14. Öyleyse ne diyelim? Tanrı'da adaletsizlik mi var? Kesinlikle hayır!
15. Çünkü Musa'ya şöyle diyor:
«Merhamet ettiğime merhamet edeceğim
ve acıdığıma acıyacağım.»
16. Demek ki seçilmek, insanın isteğine ya da çabasına değil, Tanrı'nın merhametine bağlıdır.
17. Tanrı, Kutsal Yazı'da Firavun'a şöyle diyor:
«Bak, kudretimi sende göstermek
ve adımı bütün yeryüzünde duyurmak için
seni yükselttim.»
18. Demek ki Tanrı, istediğine merhamet eder, istediğinin yüreğini nasırlaştırır.
19. Şimdi bana, «Öyleyse Tanrı insanı neden hâlâ suçlu buluyor? O'nun isteğine kim karşı durabilir?» diyeceksin.
20. Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrı'ya karşılık veriyorsun? «Kendisine şekil verilen, şekil verene, `Beni niçin böyle yaptın' der mi?»
21. Ya da çömlekçinin aynı kil yığınından bir kabı onurlu bir iş için, bir diğerini bayağı bir iş için yapmaya yetkisi yok mu?
22. Eğer Tanrı, gazabını göstermek ve gücünü tanıtmak isterken, gazabına hedef olup mahvolmaya hazırlananlara büyük sabırla katlandıysa, ne diyelim?
23. Yüceltmek üzere önceden hazırlayıp merhamet ettiği insanlara yüceliğinin zenginliklerini bildirmek için bunu yaptıysa, ne diyelim?
24. Yalnız Yahudilerden değil, diğer uluslar arasından da çağırmış olduğu bu insanlar biziz.
25. Hoşeya'nın kitabında denildiği gibi:
«Halkım olmayana halkım,
sevgili olmayana sevgili diyeceğim.»
26. «Kendilerine, `Halkım değilsiniz' denildiği o yerde,
yaşayan Tanrı'nın oğulları diye adlandırılacaklar.»
27. Yeşaya, İsrail'le ilgili olarak şöyle haykırıyor:
«İsrail oğullarının sayısı
denizin kumu kadar çok olsa da,
ancak pek azı kurtulacak.
28. Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini
tez yapıp bitirecektir.»
29. Yeşaya'nın önceden dediği gibi:
«Eğer tüm güçlere egemen olan Rab
soyumuzu sürdürecek birkaç kişiyi
esirgememiş olsaydı,
Sodom gibi olur, Gomora'ya benzerdik.»
30. Öyleyse ne diyelim? Aklanma peşinde olmayan uluslar aklanmaya, imandan gelen aklanmaya kavuştular.
31. Aklanmayı sağlayacak bir yasanın ardından giden İsrail ise, o yasayı yerine getiremedi.
32. Neden? Çünkü imanla değil, iyi işlerle olurmuş gibi aklanmaya çalıştılar ve `sürçme taşı'nda sürçtüler.
33. Yazılmış olduğu gibi:
«Bakın, Siyon'a bir sürçme taşı,
bir tökezleme kayası koyuyorum.
O'na iman eden utandırılmayacak.»

BÖLÜM 8

1. Bu nedenle, Mesih İsa'ya ait olanlara karşı artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.
2. Çünkü yaşam veren Ruh'un yasası, Mesih İsa sayesinde beni günahın ve ölümün yasasından özgür kıldı.
3. Doğal insan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa'nın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlunu günahlı insan benzerliğinde günah için kurban olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı.
4. Öyle ki, Yasa'nın gereği, doğal benliğe göre değil, Ruh'a göre yaşayan bizlerde yerine gelsin.
5. Doğal benliğe uyanlar benlikle ilgili işleri, Ruh'a uyanlar ise Ruh'la ilgili işleri düşünürler.
6. Benliğe dayanan düşünce ölüm, Ruh'a dayanan düşünce ise yaşam ve esenliktir.
7. Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı'ya düşmandır; Tanrı'nın Yasasına boyun eğmez, eğemez de...
8. Benliğin denetiminde olanlar Tanrı'yı hoşnut edemezler.
9. Ne var ki, Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, siz benliğin değil, Ruh'un denetimindesiniz. Ama bir kişide Mesih'in Ruhu yoksa, o kişi Mesih'in değildir.
10. Eğer Mesih içinizde ise, bedeniniz günahtan ötürü ölü olmakla beraber, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir.
11. Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.
12. Öyleyse kardeşlerim, borçluyuz ama, doğal benliğe göre yaşamak için benliğe borçlu değiliz.
13. Çünkü benliğe göre yaşarsanız, öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini Ruh'la öldürürseniz, yaşayacaksınız.
14. Tanrı'nın Ruhuyla yönetilenlerin hepsi Tanrı'nın oğullarıdır.
15. Çünkü sizi tekrar korkuya götüren kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, «Abba, Baba!» diye sesleniriz.
16. Ruh'un kendisi, bizim ruhumuzla birlikte, Tanrı'nın çocukları olduğumuza tanıklık eder.
17. Eğer Tanrı'nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesih'le birlikte yüceltilmek üzere Mesih'le birlikte acı çekiyorsak, Tanrı'nın mirasçılarıyız, Mesih'le ortak mirasçılarız.
18. Yargım şu ki, bu anın acıları, gözümüzün önüne serilecek olan yücelikle karşılaştırılmaya değmez.
19. Yaratılış, Tanrı çocuklarının ortaya çıkmasını büyük özlemle bekliyor.
20>21. Çünkü yaratılış amaçsızlığa teslim edilmiştir. Bu da yaratılışın isteğiyle değil, onu amaçsızlığa teslim eden Tanrı'nın isteğiyle oldu. Çünkü yaratılışın, yozlaşmaya olan köleliğinden kurtarılıp Tanrı çocuklarının yüce özgürlüğüne kavuşturulması ümidi vardı.
22. Şimdiye dek bütün yaratılışın birlikte inleyip doğum ağrısı çektiğini biliriz.
23. Yalnız yaratılış değil, biz de, evet Ruh'un turfandasına sahip olan bizler de evlatlığa alınmayı, yani bedenlerimizin kurtulmasını özlemle bekleyerek içimizden inleriz.
24. Çünkü bu ümitle kurtulduk. Ama görülen ümit, ümit değildir. Gördüğü şeyi kim ümit eder?
25. Ama henüz görmediğimize ümit bağlamışsak, sabırla bekleyebiliriz.
26. Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Nasıl dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama Ruh'un kendisi, sözle anlatılamayan iniltilerle bizim için aracılık eder.
27. İnsanların yüreklerini araştıran Tanrı, Ruh'un düşüncesinin ne olduğunu bilir. Çünkü Ruh, Tanrı'nın isteğine göre kutsallar için aracılık eder.
28. Tanrı'nın, kendisini sevenlerle, amacına göre çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz.
29. Tanrı, önceden bildiği kişileri, Oğlunun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeşler arasında ilk doğan olsun.
30. Tanrı, önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdığı kişileri akladı ve akladığı kişileri yüceltti.
31. Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yana ise, kim bize karşı olabilir?
32. Öz Oğlunu bile esirgemeyen, O'nu hepimizin uğruna ölüme teslim eden Tanrı, O'nunla birlikte bize her şeyi de bağışlamayacak mı?
33. Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı'dır.
34. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı'nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir.
35. Mesih'in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?
36. Yazılmış olduğu gibi:
«Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz,
kasaplık koyunlar sayılmışız.»
37. Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz.
38>39. Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka herhangi bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.

BÖLÜM 7

1. Bilmez misiniz ki, ey kardeşler - Kutsal Yasa'yı bilenlere söylüyorum - Yasa bir insana, yaşadığı sürece egemendir?
2. Örneğin, evli kadın, kocası yaşadıkça yasayla kocasına bağlıdır; ama kocası ölürse, kocayla ilgili yasadan özgür olur.
3. Buna göre kadın, kocası yaşarken başka bir erkekle ilişki kurarsa, zina edici diye anılır. Ama kocası ölürse, kadın yasadan özgür olur. Öyle ki, başka bir erkeğe varırsa, zina etmiş olmaz.
4. Aynı şekilde kardeşlerim, siz de bir başkasına, yani ölümden dirilmiş olan Mesih'e varmak üzere Mesih'in bedeni aracılığıyla Kutsal Yasa karşısında öldünüz. Bu da Tanrı'nın hizmetinde verimli olmamız içindir.
5. Çünkü biz doğal benliğin denetimindeyken, Yasa'nın kışkırttığı günah tutkuları bedenlerimizin üyelerinde etkindiler. Bunun sonucu olarak ölüme götüren meyveler verdik.
6. Şimdiyse biz, daha önce tutsağı olduğumuz Yasa karşısında ölerek o Yasa'dan özgür kılındık. Öyle ki, yazılı yasanın eski yolunda değil, Ruh'un yeni yolunda kulluk edelim.
7. O halde ne diyelim? Kutsal Yasa günah mı oldu? Kesinlikle hayır! Ama Yasa olmasaydı, günahın ne olduğunu bilmeyecektim. Yasa, «Açgözlü olma» demeseydi, açgözlülüğün ne olduğunu bilmeyecektim.
8. Ama günah, bu buyruğun verdiği fırsatla içimde her türlü açgözlülüğü üretti. Kutsal Yasa olmadıkça günah ölüdür.
9>10. Bir zamanlar, Yasa'nın bilincinde değilken diriydim. Ama buyruğun bilincine vardığımda günah dirildi, ben ise öldüm. Buyruk da bana yaşam getireceğine, ölüm getirdi.
11. Çünkü günah, buyruğun verdiği fırsatla beni aldattı, buyruk aracılığıyla beni öldürdü.
12. İşte böyle, Yasa gerçekten kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir.
13. Öyleyse, iyi olan bana ölüm mü getirdi? Kesinlikle hayır! Ama günah, günah olarak tanınsın diye, iyi olanın aracılığıyla bana ölüm getiriyordu. Öyle ki, buyruk aracılığıyla günahın ne denli günahlı olduğu anlaşılsın.
14. Yasa'nın ruhsal olduğunu biliriz. Ben ise bedenselim, günaha köle gibi satılmışım.
15. Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü istediğim şeyi yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum.
16. Ama istemediğim şeyi yaparsam, Yasa'nın iyi olduğunu kabul etmiş olurum.
17. O halde bunu artık ben değil, içimde yaşayan günah yapıyor.
18. İçimde, yani doğal benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum.İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yoktur.
19. İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
20. İstemediğim şeyi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
21. Bundan şu kuralı çıkarıyorum: ben iyi olanı yapmak isterken, içimde hep kötülük vardır.
22. İç varlığımda Tanrı'nın Yasasından zevk alıyorum.
23. Ama bedenimin üyelerinde başka bir yasa görüyorum. Bu da aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve beni bedenimin üyelerindeki günah yasasına tutsak ediyor.
24. Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?
25. Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'ya şükürler olsun! İşte ben aklımla Tanrı'nın yasasına, ama doğal benliğimle günahın yasasına kulluk ediyorum.

BÖLÜM 6

1. O halde ne diyelim? Tanrı'nın lütfu çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim?
2. Kesinlikle hayır! Günah karşısında ölmüş olan bizler artık nasıl günah içinde yaşarız?
3. Mesih İsa'ya vaftiz edilenlerimizin hepsinin O'nun ölümüne vaftiz edildiğini bilmez misiniz?
4. Baba'nın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla O'nunla birlikte ölüme gömüldük.
5. Eğer O'nunkine benzer bir ölümde O'nunla birleşmişsek, O'nunkine benzer bir dirilişte de O'nunla birleşeceğiz.
6. Artık günaha kölelik etmeyelim diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması için eski yaradılışımızın Mesih'le birlikte çarmıha gerildiğini biliriz.
7. Çünkü ölmüş olan, günahtan özgür kılınmıştır.
8. Mesih'le birlikte ölmüşsek, O'nunla birlikte yaşayacağımıza da inanıyoruz.
9. Çünkü Mesih'in ölümden dirilmiş olup artık ölmeyeceğini, ölümün artık O'nun üzerinde egemenlik sürmeyeceğini biliriz.
10. O'nun ölümü, günaha karşılık ilk ve son ölüm olmuştur. Oysa sürdüğü yaşamı Tanrı için sürmektedir.
11. Siz de böylece kendinizi günah karşısında ölü, Mesih İsa'da Tanrı karşısında diri sayın.
12. Bu nedenle bedenin tutkularına uymamak için günahın ölümlü bedenlerinizde egemenlik sürmesine izin vermeyin.
13. Bedenlerinizin üyelerini haksızlığa araç ederek günaha sunmayın. Ölümden dirilenler gibi kendinizi Tanrı'ya adayın; bedenlerinizin üyelerini doğruluk araçları olarak Tanrı'ya sunun.
14. Günah size egemen olmayacaktır. Çünkü Kutsal Yasa'nın yönetiminde değil, Tanrı'nın lütfu altındasınız.
15. O halde ne diyelim? Yasa'nın yönetiminde değil de, Tanrı'nın lütfu altında olduğumuz için günah mı işleyelim? Kesinlikle hayır!
16. Söz dinleyen köleler gibi, kendinizi kime teslim ederseniz, sözünü dinlediğiniz kimsenin köleleri olduğunuzu bilmez misiniz? Ya ölüme götüren günahın, ya da doğruluğa götüren sözdinlerliğin kölelerisiniz.
17. Ama Tanrı'ya şükrolsun! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız.
18. Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz.
19. Doğal benliğinizin güçsüzlüğünden dolayı insan ölçülerine göre konuşuyorum. Bedenlerinizin üyelerini ahlaksızlığa ve kötülük yapmak üzere kötülüğe nasıl köle olarak sundunuzsa, şimdi de bu üyelerinizikutsal olmak üzere doğruluğa köle olarak sunun.
20. Sizler günahın kölesiyken doğruluktan özgürdünüz.
21. Şimdi utandığınız şeylerden o zaman ne kazancınız oldu? O şeylerin sonu ölümdür.
22. Şimdiyse günahtan özgür kılınıp Tanrı'nın kulları olduğunuza göre kazancınız, kutsallaşma ve bunun sonucu olan sonsuz yaşamdır.
23. Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.

BÖLÜM 5

1. Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı'yla barışmış oluyoruz.
2. İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk. Ve Tanrı'nın yüceliğine erişmek ümidiyle övünürüz.
3>4. Yalnız bu kadarla değil, sıkıntılarla bile övünürüz. Çünkü biliriz ki, sıkıntı dayanma gücünü, dayanma gücü Tanrı'nın beğenisini ve Tanrı'nın beğenisi ümidi yaratır.
5. Ümit de düş kırıklığına uğratmaz. Çünkü bize verilmiş olan Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı'nın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür.
6. Evet, biz daha çaresizken Mesih, belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.
7. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi de göze alır.
8. Tanrı bize olan sevgisini şununla kanıtlıyor: biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.
9. Böylece şimdi O'nun kanıyla aklandığımıza göre, O'nun aracılığıyla Tanrı'nın gazabından kurtulacağımız çok daha kesindir.
10. Çünkü eğer biz Tanrı'nın düşmanlarıyken Oğlunun ölümü sayesinde O'nunla barıştıksa, barışmış olarak Oğlunun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.
11. Yalnız bu kadar da değil, bizi şimdi Tanrı'yla barıştırmış olan Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla, Tanrı'nın kendisiyle de övünürüz.
12. Günah bir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
13. Kutsal Yasa'dan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz.
14. Oysa Âdem'den Musa'ya kadar ölüm, gelecek Kişi'nin örneği olan Âdem'in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlara da egemendi.
15. Ama Tanrı'nın armağanı Âdem'in suçu gibi değildir. Çünkü birinin suçuyla birçokları öldüyse, Tanrı'nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih'in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı.
16. Tanrı'nın bağışı, o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek bir suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; ama birçok suçlardan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı.
17. Çünkü eğer ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenliksürecekleri çok daha kesindir.
18. İşte, tek bir suç bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.
19. Bir adamın sözdinlemezliği yüzünden birçoğu günahkâr kılındığı gibi, yine bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu doğru kılınacaktır.
20. Kutsal Yasa suç çoğalsın diye araya girdi; ama günahın çoğaldığı yerde Tanrı'nın lütfu daha da çoğaldı.
21. Öyle ki, günah ölüm yoluyla egemenlik sürdüğü gibi, Tanrı'nın lütfu da Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşam vermek üzere doğrulukla egemenlik sürsün.

BÖLÜM 4

1. Şu halde soyumuzun atası İbrahim'in durumu için ne diyeceğiz?
2. Eğer İbrahim yaptığı iyi işlerden dolayı aklandıysa, övünmeye hakkı vardır; ama Tanrı'nın önünde değil.
3. Kutsal Yazı ne diyor? «İbrahim Tanrı'ya iman etti ve böylece aklanmış sayıldı.»
4. Çalışana verilen ücret lütuf değil, hak sayılır.
5. Oysa çalışmayan, ama tanrısızı aklayana iman eden kişi imanı sayesinde aklanmış sayılır.
6. Nitekim, iyi işlerine bakmaksızın Tanrı'nın aklanmış saydığı kişinin mutluluğunu Davut da şöyle anlatır:
7. «Suçları bağışlanmış,
günahları örtülmüş olanlara ne mutlu!
8. Günahı Rab tarafından sayılmayana ne mutlu!»
9. Bu mutluluk yalnız sünnetliler için mi, yoksa aynı zamanda sünnetsizler için midir? Diyoruz ki, «İbrahim, imanı sayesinde aklanmış sayıldı.»
10. Hangi durumda aklanmış sayıldı? Sünnetliyken mi, sünnetsizken mi? Sünnetliyken değil, sünnetsizken...
11. İbrahim daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz oldukları halde iman edenlerin hepsinin manevi babası olsun ve böylece onlar da aklanmış sayılsın.
12. Böylelikle atamız İbrahim, yalnız sünnetli olmakla kalmayan, ama kendisi sünnetsizken sahip olduğu imanın izinden yürüyen sünnetlilerin de babası oldu.
13. Çünkü İbrahim'e ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi, Kutsal Yasa yoluyla değil, imandan gelen aklanma yoluyla verildi.
14. Eğer Yasa'ya bağlı olanlar mirasçı olursa, iman boş ve vaat geçersizdir.
15. Yasa, Tanrı'nın gazabına yol açar. Ama yasanın olmadığı yerde yasaya karşı gelmek de söz konusu değildir.
16>17. Bu nedenle vaat, Tanrı'nın lütfuna dayanmak ve İbrahim'in bütün soyu için güvence altına alınmak üzere imana bağlı kılınmıştır. İbrahim'in soyu, yalnız Kutsal Yasa'ya bağlı olanlar değil, aynı zamanda İbrahim'in imanına sahip olanlardır. «Seni birçok ulusun babası yaptım» diye yazılmış olduğu gibi İbrahim, iman ettiği Tanrı'nın, ölülere yaşam veren, var olmayanı varlığa çağıran Tanrı'nın katında hepimizin babasıdır.
18. İbrahim, ümitsiz bir durumdayken birçok ulusun babası olacağına ümitle iman etti. «Senin soyun böyle olacaktır» diye söylenen sözegüveniyordu.
19. Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü gibi olan bedenini ve Sarâ'nın rahminin kısırlığını düşündüğünde imanı zayıflamadı.
20. İmansızlık edip Tanrı'nın vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrı'yı yüceltti.
21. Tanrı'nın, kendi vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi.
22. Bunun için de aklanmış sayıldı.
23>24. «Aklanmış sayıldı» sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler, yani Rabbimiz İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'ya iman eden bizler için de yazıldı.
25. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi.

BÖLÜM 3

1. O halde Yahudi'nin ne üstünlüğü var? Sünnetin yararı nedir?
2. Her yönden çoktur. Birincisi, Tanrı'nın sözleri Yahudilere emanet edildi.
3. Peki, Yahudilerden bazıları güvenilmez çıkmışsa ne olur? Onların güvenilmezliği Tanrı'nın güvenilirliğini ortadan kaldırır mı?
4. Kesinlikle hayır! Her insan yalancı olsa da, Tanrı'nın doğru olduğu bilinmelidir. Yazılmış olduğu gibi:
«Öyle ki, sözlerinde doğru çıkasın
ve yargılandığında davayı kazanasın.»
5. Ama bizim haksızlığımız Tanrı'nın adil olduğunu ortaya çıkarıyorsa, ne diyelim? İnsanların diliyle konuşuyorum: gazapla cezalandıran Tanrı haksız mıdır?
6. Kesinlikle hayır! Öyle olsa Tanrı dünyayı nasıl yargılayacak?
7. Ama benim yalanımla Tanrı'nın gerçeği O'nun yüceliği için daha açık şekilde ortaya çıkmışsa, ben niçin yine bir günahkâr olarak yargılanıyorum?
8. Bazılarının bizi kötüleyerek, söylediğimizi ileri sürdüğü gibi niçin, «Kötülük yapalım da bundan iyilik çıksın» demeyelim? Böylelerinin yargılanması yerindedir.
9. Şimdi ne diyelim? Biz Yahudiler diğer uluslardan üstün müyüz? Elbette değiliz. Biz daha önce ister Yahudi ister Grek olsun, herkesi günahın buyruğunda olmakla suçladık.
10. Yazılmış olduğu gibi:
«Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur.
11. Anlayan kimse yok,
Tanrı'yı arayan kimse yok.
12. Hepsi yoldan saptılar,
birlikte yararsız oldular.
İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur.»
13. «Ağızları açık bir mezardır.
Dilleriyle aldatırlar.»
«Dudaklarının altında yılan zehiri var.»
14. «Ağızları lanet ve acı sözle doludur.»
15. «Ayakları kan dökmeye seğirtir.
16. Yollarında yıkım ve dert vardır.
17. Esenlik yolunu da bilmiyorlar.»
18. «Gözlerinde Tanrı korkusu yoktur.»
19. Kutsal Yasa'da söylenenlerin, her ağız kapansın ve bütün dünya Tanrı'ya hesap versin diye bu Yasa'nın yönetiminde bulunanlara söylendiğini biliyoruz.
20. Bu nedenle Yasa'nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.
21. Şimdiyse Yasa'dan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık etti.
22. Tanrı, insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.
23. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.
24. İnsanlar, İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.
25>26. Tanrı, Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabrederek, daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa'ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.
27. Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasa'yı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine.
28. Çünkü insanın, Yasa'nın gereklerini yapmakla değil, imanla aklandığı kanısındayız.
29. Yoksa Tanrı yalnız Yahudilerin Tanrısı mıdır? Diğer ulusların da Tanrısı değil mi? Elbette diğer ulusların da Tanrısıdır.
30. Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir.
31. Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa'yı doğruluyoruz.